Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2011 , Vol 54 , Num 1
Bronkopulmoner displazili bebeklerin kısa ve uzun süreli izlemi: on yıllık deneyim
*Sadık Yurttutan1, Ayşe Korkmaz2, Şule Yiğit3, Murat Yurdakök3, Gülsevin Tekinalp3
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1Pediatri Uzmanı, 2Pediatri Doçenti, 3Pediatri Profesörü Bronkopulmoner displazi (BPD) çok düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerdeki en önemli kronik morbiditedir ve hem yenidoğan yoğun bakım ünitesi (YYBÜ) dönemi hem de uzun süreli izlemde önemli ek morbiditeler ve yüksek mortalite riski ile ilişkilidir. Ülkemizde BPD’li bebeklerin kısa ve uzun süreli izlemi ile ilgili çok az sayıda çalışma vardır. Bu çalışmada hastanemiz YYBÜ’de son 10 yıl içinde BPD tanısı ile izlenen bebeklerin kısa ve uzun süreli izlemde demografik ve klinik özelliklerinin retrospektif 2 Yurttutan ve ark. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi • Ocak-Mart 2011 olarak incelenmesi amaçlandı. Hastanemizde son 10 yıl içinde çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ortalama BPD sıklığının %21.1 olduğu belirlendi. Çalışmaya alınan 100 vakanın 26’sının (%26) hafif BPD, 59’unun (%59) orta BPD ve 15’inin (%15) ise ağır BPD olduğu görüldü. Vakaların demografik ve perinatal klinik özellikleri incelendiğinde ortalama gebelik yaşının 28.6±1.8 (25.4-34.8) hafta, ortalama doğum ağırlığının 1087±288 (600-2060) gr, 61’inin (%61) erkek olduğu, doğumda vakaların 85’ine (%85) agresif resüsitasyon uygulandığı, YYBÜ’de kabulde 45’inde (%45) hipotermi ve 76’sında (%76) yaşamın ilk 24 saati içinde hipotansiyon geliştiği belirlendi. YYBÜ izlemi sırasında vakaların 69’unda (%69) respiratuar distres sendromu, 53’ünde (%53) pnömoni, 62’sinde (%62) patent duktus arteriyozus, 33’ünde (%33) nekrotizan enterokolit, 67’sinde (%67) neonatal sepsis, 44’ünde intraventriküler kanama, 34’ünde (%34) prematürelik retinopatisi geliştiği, vakaların 10’unun (%10) YYBÜ izlemi sırasında eksitus olduğu belirlendi. Taburcu edilen 90 hastanın 69’unun (%76.7) ise eve oksijen tedavisi ile gönderildiği görüldü. Yaşamın ilk üç gününde arteriyel kan gazı incelemesinde hipoksi, hiperkarbi, hipokarbi ve yaşamın ilk 24 saatinde hipotansiyon ağır BPD gelişmesi için en önemli risk faktörleri olarak belirlendi. Hastaların 50’si düzeltilmiş yaş 12-24. ayda değerlendirildiğinde 11’inde (%22) büyüme geriliği olduğu, nörolojik olarak 37’sinin (%74) normal olmasına rağmen sekizinin (%16) serebral palsi tanısı aldığı, 12’sinde (%24) evre 3-4 prematürelik retinopatisi, dokuzunda (%18.0) işitme bozukluğu olduğu belirlendi. YYBÜ’den taburcu olan 90 hastanın 43’ünün (%47.8) en az bir kez yeniden hastaneye yatırıldığı, en sık yatış tanıları olarak ise 18’inde (%23.4) pnömoni, 12’sinde (%15.6) akut bronşiolit ve sekizinde (%10.4) sepsis bulundu. Sonuç olarak BPD hem YYBÜ dönemi hem de uzun süreli izlemde multidisipliner yaklaşımı gerektiren bir hastalıktır ve ülkemizde BPD’li bebeklerin erken ve geç dönemdeki izlemleri ile ilgili geniş çaplı verilerin elde edilmesi, bu bebeklerin kısa ve uzun süreli izlem ve bakım kalitesini arttıracaktır. Anahtar Kelimeler : bronkopulmoner displazi, prematürenin kronik akciğer hastalığı, prematüre bebek, çok düşük doğum ağırlıklı bebek, prognoz.
Copyright © 2016 cshd.org.tr